API Nedir ve Nasıl Çalışır? -Yaşamdan Örneklerle-

API nedir? Aslında milyon dolarlık bir sorudur çünkü API’lerin potansiyelini anlayan kullanıcıların milyonlarca dolar kazanabilme durumları var. API aslında, (Application Programming Interface) Uygulama Programlama Arayüzü’nün kısaltmasıdır. Bir API, iki uygulamanın birbiriyle konuşmasına izin veren bir yazılım aracısıdır. Diğer bir deyişle, size ait isteği, sağlayıcınıza talep eden ve ardından size yanıt gönderen habercidir. API, uygulamaların ve tanımların birbirinden ödün vermeden değişmesine izin veren uygulamalardan bağımsız işlevleri tanımlar. Bu nedenle, iyi bir API, program geliştirmeyi kolaylaştırır.

Yazılımcı tarafında ise; geliştiriciler kodlamaya başladıklarında çoğu kez sıfırdan başlamazlar.  API’ler uygulama geliştirme sırasında sağladıkları hız nedeniyle geliştiricilere büyük kolaylık sağlarlar. Geliştiriciler sıfırdan bir sürü kod yazmak zorunda kaldıklarından çok daha üretken olurlar ancak bir API ile her seferinde yeni bir program yazdıklarında, tekerleği yeniden icat etmek zorunda kalmazlar. API soyutlama ilkesi sayesinde geliştiriciler için hız ve çevikliği sağlar. Örneğin, API’nin arkasındaki altyapı bir veri merkezinde bulunan fiziksel sunucuları içeriyorsa, hizmet sağlayıcı bulutta çalışan sanal sunuculara kolayca geçiş yapabilir.

API’ler Nasıl Çalışır?

API’ler hem mobil hem de web üzerinde oldukça yüksek faaliyet gerçekleştirir. Neredeyse yaptığımız her şeyden sorumludurlar ve yalnızca bir kaç tıklama ile bir pizza sipariş etme, otel rezervasyonu yapma, şarkıya oy verme veya yazılımı indirme gibi işlemleri yapmamıza olanak sağlıyor. API’ler, arka planda sessizce çalışır ve beklediğimiz etkileşim olasılığını sağlar.

Size reel hayattan iki örnek vererek büyük resmi görebilmenizi sağlamak istiyorum. İşte günlük yaşamda nasıl görünebilecekleri:

Bir restoranda sizinle ilgilenen bir garson düşünün. Siz, müşterisiniz ve sipariş vermek için elinizde bir menüyle masada oturuyorsunuz. Süreçteki bir diğer etken ise restoran’ın mutfağı, siparişinizi yerine getirecek sağlayıcı yani. Siparişinizi mutfağa iletmek için bir bağlantıya, sonra da yiyeceklerini masanıza geri getirmek için bir bağlantıya ihtiyacınız var. Mutfakta yemek pişirdiği için şef o bağlantınız olamaz. Yemek sipariş eden müşteriye ve onu hazırlayan şefe bağlamak için bir şeye ihtiyacınız var. Burada ihtiyacınız olan bağlantı garson’dur ya da konumuz gereği API’dir. Garson siparişinizi alır, mutfağa gönderir, mutfağa ne yapacağını söyler. Daha sonra, mutfaktan gelen yanıtı size iletir.

İkinci örnek ise otel rezervasyonu ile ilgili, bir çevrimiçi seyahat rezervasyon sitesinden bir otel odası arıyorsun. Sitenin çevrimiçi formunu kullanarak, kalmak istediğiniz şehri, check-in ve check-out tarihlerini, konuk sayısını ve oda sayısını seçersiniz. Ardından “arama” butonuna tıklarsınız. Bildiğiniz gibi, seyahat sitesinde birçok farklı otelden bilgi toplanmaktadır. “Arama” yı tıkladığınızda, site belirlediğiniz ölçütleri karşılayan kullanılabilir odalar bulmak için her otelin API’ıyla etkileşime girer. Bu işlemler fark edeceğiniz üzere saniyeler içinde gerçekleşir. Bu işlemler uygulamalar, veri tabanları ve cihazlar arasında ileri geri çalışan ve bir haberci gibi davranan bir API sayesinde gerçekleşebilir.

api

Son olarak API’lerin Türleri

Çok sayıda API türü vardır. Örneğin, Java API’leri veya sınıflar içindeki nesnelerin Java programlama dilinde birbirleriyle konuşmasına izin veren arayüzleri duymuş olabilirsiniz. Program odaklı API’lerin yanı sıra, Basit Nesne Erişim Protokolü (SOAP), Uzaktan Yordam Çağrısı (RPC) ve belki de en popüler-en azından adı- Temsili Durum Transferi (REST) ​​gibi Web API’leri vardır. Halka açık  ve programlanabilir 15.000 API ve şirketlerin dahili ve harici yeteneklerini genişletmek için kullandığı binlerce özel API’ler var.

Yorum Yap

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.